DASAL, ulusal ve uluslararası ihtiyaçlara yönelik tek ve çok rotorlu insansız hava araçları ve bu araçlara ait her türlü ekipman, sistem ve alt sistem bileşenlerinin projelendirip, tasarlanması, geliştirilmesi, modellenmesi, üretimi, test, montaj ve entegrasyonunu yapıyor. Aselsan-Altınay ortaklığında kurulan DASAL, ürün ve teknoloji geliştiren bir inovasyon şirketi.
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da düzenlenen II. Askeri Lojistik ve Destek Zirvesi’nde, Defensehere.com’un sorularını cevaplayan DASAL Genel Müdürü Z. Burak Mercan firmanın çalışmaları hakkında bilgi verdi:
“Biz aslında 2012 yılından çok rotorlu taktik hava araçlarının tasarımı, üretimi ve başta TSK olmak üzere bu araçlara çeşitli kabiliyetlerin kazandırılması ile ilgili konularda çok detaylı çalışmalar içerisindeyiz. Bu kapsamda buraya 2 kg faydalı yükten, 75 kg faydalı yüke kadar lojistik anlamda yük taşıyabilecek kabiliyetteki araçlarımızı sergilemek için geldik. Burada genel olarak araçlarımızın tasarımında itki sisteminden uçuş bilgisayarına kadar birçok alt sistem tasarımında kendi özgün kabiliyetlerimizi kullanıyoruz. Bu da bize uçuş süresi anlamında daha yüksek ağırlıktaki yüklerin daha yüksek irtifalarda güvenli bir şekilde taşınması anlamında ciddi faydalar sağlıyor.
Mikro seviyeden ağır sınıf diyebileceğimiz toplam kalkış ağırlığı 800 kg ve üzeri olan hava araçlarına kadar çok geniş bir yelpazede ürün sunabiliyoruz.
Bu ürünlerin tamamı aslında bizim özgün olarak tasarlayıp geliştirdiğimiz ürünler. Bu kapsamda başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere, güvenlik güçlerimiz, diğer kamu kuruluşları yurt içi ve yurt dışı müşterilerimizle çeşitli faaliyetler içerisindeyiz.
Yurt dışında özellikle Afrika ülkelerinde , Doğu Avrupa tarafında bir de Güney Doğu Asya tarafında ciddi faaliyetlerimiz var. Buralara yaptığımız satışlar, ihracatlar var bunları artırmaya çalışıyoruz hem ülkemiz hem şirketimiz adına.”
DASAL, kargo dronlarıyla kazandığı kabiliyetleri bir adım daha ileriye taşıyarak çalışmalarını, özgün tasarımıyla yerli ve milli AirTaxi platformu için de devam ettiriyor.
“Bizim air taksi konusuyla ilgili çalışmalarımız yaklaşık bir buçuk senedir devam ediyor aslında. Ama bunun çok daha öncesinde 2017 yılında başlattığımız bu lojistik amaçlı, kargo taşıma amaçlı ağır sınıf hava araçlarıyla ilgili ciddi bir çalışmamız olmuştu. Bu kapsamda bugüne kadar 2 tane ürün geliştirdik. Bunların uçan prototiplerini elde ettik. Şu anda da halihazırda yeni bir platform daha geliştiriyoruz. Bu da, bugüne kadar geliştirdiğimiz ürünler elektrik tahrikliydi, yani güç paketi bir bataryadan lityum iyon bir bataryadan oluşuyordu. Yeni geliştirdiğimiz ürün hibrit bir güç paketine sahip batarya artı içten yanmalı motor şeklinde çalışıyor. Bu bize ilave menzil kazanımı, daha uzun uçuş süresi gibi avantajlar sağlıyor.
Aslında bir air taksi geliştirmek için gerekli her türlü alt yapıyı teknik anlamda kazanmış durumdayız. Çünkü bu platformların tasarlanması, üretilmesi ve deneme uçuşlarının yapılması buradan elde edilen verilerin de böyle bir hava taksi ürününün geliştirilmesine ışık tutması son derece önemli. Bu altyapıyı da şirketimizde sağlamış durumdayız şimdi bu süreçten sonraki çalışmalarımızı da buraya evireceğiz.
Tabi ki hava taksi dediğimiz şeyin insan taşıyacak olması vesilesiyle burada sivil havacılık regülasyonlarına bir uyum söz konusu olacak bunlar şu an dünyada tam olarak kesin çizgilerle belirlenmiş durumda değil bu tarz hava araçları için. Tabi ki bu da süre ile ilgili veya bizim bunu gerçekleştirme sürecimizle ilgili de bir miktar belirsizlikler yaratıyor. Bu birikime sahip olduğumuz için gelecekte de bu konuyla ilgili dünya çapında birtakım gelişmeler olmasını beklediğimiz için bu yöndeki çalışmalarımıza devam ediyor olacağız.
İnsanlı bir aracın uçması ile ilgili sivil havacılık regülasyonlarına uyum gerektiren birtakım önlemler almanız gerekiyor. Bunlar bugün bildiğimiz klasik yolcu uçaklarında eğitim uçaklarında helikopterlerde döner kanat platformların çoğunda zaten belli. Hangi adımları izlememiz gerektiği de belli. Ama çok rotorlu dediğimiz bu hava taksi sınıfına giren platformlarda bunların nasıl yapılacağı, hangi yollarını izleneceği ile ilgili dünyada halen daha uzlaşılmış el sıkışılmış bir takım sonuçlar henüz yok. EASA bununla ilgili son zamanda direktif çıkardı Avrupa’da faaliyet gösteren bu konuda faaliyet gösteren firmaların çoğu şu anda onu baz alarak gidiyor ama tüm kalifikasyonu tamamlamış ve bu işleri başardım ben demiş bir firma yok halen. Ne kadar süre içerisinde olacağı ile ilgili de bir belirsizlik var açıkçası.
Hava taksi ile ilgili resmi kullanımın başlaması için genelde verilen tarihler 2025-2027’li yılları işaret ediyor. Ama o yıllara geldiğimizde bu işler tamamen bitmiş olur mu derseniz bulutlu bir kısım var orada. Henüz tam olarak görünmeyen. Tabi bir de işin bu regülasyonların gerekmediği durumlarda kullanımı da söz konusu. Mesela askeri uygulamalarda böyle regülasyonları aramayabilirsiniz. Dolayısıyla halihazırdaki çalışmalar size daha farklı avantajlar sunabilir gelecekte. Bu amaçla çalışmalarımıza devam ediyor olacağız.”